Aralık 26, 2012

la jetée

her ağıdın dili yoktur. bazı ağıtların sesleri bile olmadığı görülmüştür. üstelik bazı ağıtlar sadece görülmüştür. uykuya dalarken bir sese uyandığınızda sesin, uykuya sızdığınız o karanlıktan çıktığını fark etmediniz mi? ben de balık değilim ki.

(fark etmedim diyorsanız yorgun bir günde istekle kitap okurken uyuyakalın, fakat muhakkak kitabın yüzünüzü örtmesi gerek. tabii bunları deney yapar gibi yapmayın, tutmaz. akıl ürkütücü)

(kitabı okurken uyuyakalınca -bilim yardımıyla- uykuda okumaya devam ettiğiniz hissine kapıldığınızı düşünebilirsiniz. neden bilinçaltı işitilmesin, bir şeyi de zorlaştırmayın. zaten öyle hep olmuyor. oysa ne güzel) 

Aralık 17, 2012

"ey uzak ihtimallerle dokunduğum, giyinirken bütün cevapsız yüzleri, neden yoktun? neden yoktun? neden yoktun? neden yoktun?" dediğinde metin-kemal kahraman, yeditepe istanbul'u özlemle izlemeye başlamışsam, gece ince ince yağmur yağıyorsa, yıkık ve ıslak bir duvarda kuyruğunu dikmiş bir kedi yürümüşse, bir küçük çocuk eve ekmek alırsa yarın sabah bakkaldan, belli belirsiz üşüyorsam, dudaklarım hiçbir vakit bunca çatlamamışsa, kirpikten burun ucuna kadar yol alan acıya engel olamamışsam, hazırlıksız yakalanmışsam, hazırlıksızlığım bir savunmasızlıksa, içimden taşanın yanında içim küçücük kalmışsa, yarattığım bayağılıktan utanıyorsam "ey ne olur alın beni alın buralardan götürün" der turgut. uyurum. uzun uzun susmak isterim.

Aralık 09, 2012

des armes


"Gerçekten böyle düşünüyorsun, değil mi? Dakikada sekiz bin ayrı ruh haline bürünen ben, her bir duygusunu bir kasırga şiddetinde yaşayan ben, tek bir sözcükle, tek bir heceyle yıkılan ben 'çok kontrollüyüm' demek? Tanrım, ne kadar da körsün"

Öfke/ Philip Roth