Haziran 17, 2013

bir iz olarak "camel" üzerine

bir süre gizli gizli dinledim. kimden niye gizliyorsam. iki gün önce sınavda duvarın kafamın üzerindeki kısmında camel yazmasına kadar varan bir karşıma çıkma durumu var camel'in. duvardaki camel tekstil öğrencilerine yönelik bir camel'dı. silivri'de bilindik bir şeydir, köprünün az ilerisinde hep bekleyen bir silivri birlik mevcuttur. mevcut değilse bile öyle çok beklemezsiniz. hiçbir zaman eve dönerken, bir de otobüs bekleyecez şimdi, demedik bundan. durağa bakan tarafa da oturunca muhakkak bir şeyleri izlersiniz. fatih lokantası'nı, silivri ülkü ocakları tabelasını, midye satan adamı, midye tepsisindeki limon; otobüs kalkana kadar hareketli hareketsiz gözünüz bir şeye takılır. geçen hafta silivri'den eve dönerken durağın yanındaki camel kartonunu izledim. içine çöp mü atmışlardı yoksa yanındaki bavullu kıza mı aitti tam çözemedim. haftalar önce bir pantolon alırken de camel diye bir renk olduğunu öğrendim. tütün, devam.

kim olduğunu değil ama dudaklarının kıvrılışını hatırlıyorum. ona da böyle şeyler oluyordu sanırım. tesadüfen'ler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder