Mart 23, 2013

kal mı dedi tanrı?

bu sabahın uyanışı:
kalmak bize ve çevremizdekilere ciddi zararlar vermeyecek mi, dedim ali'ye. tanrı'ya böyle bir konuda bilgiçlik taslayacak gücüm yoktu, belki biraz da kırılmıştım. hem zaten o da bu soruyu tanrı'yla görüşebilirdi. görüşemez miydi? muhammed'iyse pek rahatsız etmek istemiyordum, beni pek tasvip etmediğini düşünüyordum, ali bunu ona da iletebilirdi. çocukluktan kalma üçlü iman hiyerarşim hala bir yerlerde duruyordu. dünyada bunca insan vardı, benim gitmemden kalmamdan daha mühim şeyler vardı, az ötede "kürt kediler çingene kelebekler"in pazarı vardı. ona gidecektim. biraz çocuk görecektim (her şeyiyle çocuk: kirli, yalınayak, özgür, kara, elinde limon, dudağından yukarsı sümük), ekşi peynir kokusu duyacaktım, belki küçük lokum satın alacaktım, belki leblebi.

eyvallah, istanbul güzel şehirdi. eyvallah şahım eyvallah da istanbul kimler için güzeldi?




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder